gerçeği fark edip

ağladığım suda boğulmak ve dalgınlık

nefsin her köşesi aşınmıyor çiğnenmekle

yerim yani bir süre kirlettiğim dünyalık

kalıyorum onda, duvara resim çizen kiracı olarak

açmayan çiçeğe su verir gibi kitap okuyorum

babamla bazen çok konuşamıyorum

çok yağıyorum bazen dünyaya ve bu çok dertli bir eylem

ama derdimin birçoğu da zaten dünyaya inmemden

 

yakarsa yaksın eğer temizleyecekse

bu ne cüret, daha yanmamışım demek ki

ama sen yine bana bakarak beni temizle. 

bak şu içime, muğlak ilgilerin suya uçamayan balığı

deniz kızı taraksız ama suda düzelir dolaşığı

ben de belki uçardım hatırlasam

ama unuttum kanadımı

 

sinyal yok, sinyal hiç olmadı

baktın kumandaya, umudun hiç ölmesin

sıram gelmedi çünkü sırada değilmişim

sülûk etmeliyim, nazar ber-kadem, tamam

ama adımlar benim?

 

bu bulanıklıkla karıştığım suyla arınamazsam

onun katında her iş tamamına ermişse

bir kelimem yok ona yazılmamış

yok bir cümlem ona olmayan

karışacağım su!

beni alıp sırtlan.

 

Fatmanur Petek
(Budak Dergisi, N. 8)
Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)