Son Dakika



Dünyanın bir ucunda

Acem ile Yunan hemşeridir,

Kayseri’yle Bizans’ta

İyon ile Karyalı

 

Bugün hemşerilerimleyim

Yolculuk Tralles’e,

Aşkın güneş sofrası Afrodisyas’tan

Üç Gözler’e,

Kimin ne zaman yaşadığı hiç önemli değil

Kolumda Geyreli Apollonius

Hani şu Afrodisyaslı tarihçi

O ünlü geometrici Anthemyus’lara konuğuz

Tralles’in kaç kuşak o soylu doktorlarına

Miletli dostlarım da gelecek

Anaksimenes’le

İsidor da

 

Soframız yine zengin

Sohbetimiz derin olacak kuşkusuz

Ve tartışacağız enikonu

Hiçbir şeyi görmeden

Bu her şeyi “buhar” edenler dünyasında

Neyi mi

Güncel konumuz “buğu”yu

Şu her şeyin tözü olanı,

Taş ile

Ateş de dahil buna

 

Ne dediğimi elbet

Taştaki suyu görüp

Taşın suyunu çıkaranlar bilecektir bir

Evet

Anaksimenes’le gördük hepimiz

Mitolojiden bilime evrilen

O yakamozlanmayı

Ve gökkuşağı

Asla bir tanrıça değildir desek de

Albenisiz aklın

Daraya gelmez saçmalığını

 

Ayasofya

İşte o aklın albenisidir,

Karya Tarihi ile

Apollonius’a kulak verin

Akustikte

Orfeusça yankılanan

O gizemli sese

 

 Evet,

Priyen’le Magnesiya’yı

Yoktan var eden

Hippodamos’la Alabandalı Hermogenes’i

Hiç ama hiç unutmadım elbet,

Ama şu da bir gerçek

Antemyus’la

İsidor öğretti bize her şeyi

Önce geometri deyip

Onu katı maddeye uygularken

Fizikle heykeli

Asla

Görmezlikten gelmemeyi

Yoksa başka nasıl keşfedilirdi 

O taştaki ruh

 

Demem o ki

Topla, çıkar, böl

Çiz, çiz, çiz...

İşte mimari

 

Sen ki İsidoros

Çalışan nehir”in çocuğu,

Çok iyi biliyordun elbet çok iyi

Deniz dibinden gök kubbeye

Adam gibi bakmayı,

Sen ki Anthemyus

Aydın göğünden

O “Üçgözler”le

Düz ovayı

Şiirden önce görmeyi

 

Öğrenmeyen öğrenmedi hâlâ

O şiirdeki geometriyi

 

Taşı gediğine koyan vardır

Yerine koyup

Taş yerinde ağırdır diyen,

Ayasofya

O kutsal bilgidir işte

Tarihin yerine konmuş

En ağır taş

 

 

Yoksa

Başka nasıl taşınırdı

O en güzel gökyüzünün altı

Böylesine bir kubbeye

 

Evet

Bir siz iyi gördünüz

Ve siz çok iyi anladınız onları,

Sen Sinan Usta

Taştaki su

Sudaki ateş

Gönyelenmeden

Süleymaniye gibi bir yapının

Ortaya çıkamayacağını,

Sen Mustafa Kemal

O “Geometri”yi yazmadan

Bu ulusun biçimlenemeyeceğini

 

Şimdi

Anımsamamak olası mı

Cemal Süreya’yı

“Bütün mimarlar yüksek, mühendisler de

Bir sen kaldın alçak mimar ey Sinan Usta[1]

Diyen şiir mimarını,

Evet

Siz gökdelenleri bağrımıza sikkeleyen

Gökkafes’lerin çocukları,

Farkında mısınız bilmem

Hâlâ gerçekten çok yüksek

Ve göksel

Ayasofya ile

Süleymaniye’nin kubbeleri

 


[1]  Cemal Süreya’dan ödünçleme.

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)

REKLAM

ÜCRETSİZ ABONE OL

REKLAM