Evin Ateşi / Cenk Gündoğdu
sonra tren geçti ve ben kaldım
uyku bekleyen vagonda orada o ince kahırda
altı fotoğraf, çömelmiş bir cuma
sabıka kaydı, sağlık raporu
arka cebimde iyi bir haber
hayrete açılan kapıya anlattım
marttı ya da akşamdı
kırılıyorduk öpüşmenin kanatlarıyla
dünyaya bağlanmaktan yenildik
durduk, gökyüzüyle başladık
dudaklarımızı konuşmaya güneye kadar
uzun, beyaz seslerle birbirimizi
üstümüzde eski güneşler
ütülü ceketler, çekiştirilmiş şen entariler
çıplak kelimelerle geçtik biz bu bozgunu
tüp bitmiş, ekmek kurumuş
genç bir cumartesi yağmış
içimize kadar
aşktan taşmışız iki gözde
nişanlım, yanık yıkık saraylım
ağzından aldığım gök
gülüşünle bitmeyen vaktimdir
şenliğine değen dilim
o başlangıca erişen sabahım
topla silahları, sakla kitapları
bozuk bir şarkı çalıyor
yokluğu bileyleyen ellerde
bu uçurum bulaşıcı
bak büyüyor gözü kanlanmış bir
baba gibi ay
aramızdan alalım bu aralığı
gel, ev dolu rüzgâr konuşalım dedim
ama olmadı bana bakan benimle
sonra bir dağ geçti ağzında evin ateşi
Cenk Gündoğdu
Gerçekedebiyat.com
YORUMLAR