Evangelist irtica / Cem Güneş
Türk vatanının etrafında ve içinde oynanan oyunlarda ciddi bir yoğunlaşmanın eşiğindeyiz. Ekranlarda görmeye alıştığımız aynı kişiler eski asker, bürokrat kökenli ya da yazar-gazeteciler artık aynı yönde beyanlar vermeye başladı. Bir yoğunlaşmaya doğru gidildiği hissediliyor ki artık oturumlarda dönüp dolaşıp aynı sorunun gündeme geldiğini gözlemliyoruz; ABD bizden ne istiyor? Bu soru gündeme çok geç geldi aslında. Ancak şimdi hemen hemen her akşam oturumlarda işlenmeye başlandı. Geç kalındı. Tarihin aynasına bakmak ve bunu toplumla paylaşmakta yeteri kadar profesyonel olunamadı. Tartışma programlarında sürekli konuşan konuklara önerimdir; İncil'i okuyun. Sorunun yanıtı orada. 1071 Malazgirt ve Türkler'in Anadolu'ya, Fırat ve Dicle ırmakları arasına, Filistin ve Jerüsalem'e hükmetmesi haçlı ruhunu doğurdu. İlk seferin kararını Papa Uban II. Clermond'ta verdi. Bu gelişmenin ardından 1097'de Haçlı ordusu İznik yolunda Yalova Ovası'nda yenilgiye uğradı. Bu seferlerin ardı arkası kesilmedi ve günümüze kadar geldi. Halen de devam ediyor. Vekalet sahibi örgütler, kişiler üzerinden her alanda hibrit savaş sürüyor. Bunlar kendilerine devlet kurulacağı, güç verileceği, para, yüksek rol verileceği yemleriyle kandırılıyorlar. Oysa amaç bölgeyi İncil'de yazdığı şekliyle fabrika etmek, değerli madenlere el koymak, Anadolu'yu Türk vatanı olmaktan çıkarmaktan başka bir şey değil. İncil'in üzerinde çalışma yaptığımızda ne yapmak istediklerini bütün çıplaklığıyla görüyoruz. İncil'de bahsedilenlerin çok sınırlı bir bölümünü sizinle kısaca paylaşmak istiyorum. İsa'nın çarmıha gerilmesi olayından sonra kutsal Meryem, Yuhanna ve Pavlus'la beraber İdlip bölgesini geçerek Antakya'ya geldi. İdlip'in günümüzde bombalanması sırasında Vatikan'dan gelen tepkili açıklamalara dikkatleri çekerim. Ararat (Ağrı) Dağı, Harran, Nusaybin, Mezopotamya, Antakya, Kapadokya, Alaşehir, Bergama, Efes, Yedi kiliseler bölgesi, Kanstantinapol (İstanbul) daha doğrusu Anadolu'nun tamamı, Mezopotamya, Irak'ın güneyindeki Ur i Kaldea köyü, Kudüs, Filistin ve Mısır'ın bazı bölgeleri İncil'e göre kutsal. Hristiyanlık bu topraklarda doğdu ve dünyaya buradan yayıldı. Anadolu'da ve Kuzey Mezopotamya'da Avrupa'yı üç kere sınayan Attila (M.S. 441) , Cengiz Han (M.S. 1241) ve Osmanlı'nın (1453) silahtar çocukları hüküm sürüyor. Zaten başkası olsaydı çoktan tasfiye edebilmişlerdi. Çoklukla Anglo sakson, Germen ve Kelt halklarından oluşan Avrupalılar Avustralya, Yeni Zelanda, okyanustaki adalar, Kuzey Amerika gibi bölgelere gidip burada önceden yaşayan yerlilerin üzerinde egemenlik kurdu. Sömürgecilikti bu. Baharat ticaretiydi önce, 1415 yılında Cekuta'nın fethiyle başladı ve dünyayı sardı. Bir tarafta dünyaya sömürgecilik yoluyla nizam veren yüksek uygarlık batılılar, diğer yanda onları Avrupa'da kendi evinde 'ciddi yoklayabilmiş' tek ulus... İşte sancı bu. Temel eğitim kitaplarında Attila veya Cengiz yok. Osmanlı yüzeysel. Gelelim entel liberal kalemlerin demokrasi, evrensel değerler veya insan hakları söylemleri veya 'verelim kurtulalım' edebiyatına. Türkiye bu baskıya boyun eğip çekilirse en fazla on beş yıl rahat edebilir. Daha sonra saldırı Efes-İç Ege ve İstanbul'a olacaktır. Bu yüzden ya karşı koyulacak ya da bu coğrafyada bitilecektir. Ajan mihraklar ve satılık kalemlere de dikkat. İçeride çok işlem yapılmak üzere. Sanatçılar ve yazarlar önemli. Ulusal bilinci olan, derin, satın alınması imkansız ve halkı aydınlatabilecek yetenekte yazarlara ve sanatçılara karşı lekeleme, tahrip ve yok saymak gibi komplolar olacaktır. Bu faaliyetlerin dikkatli incelenmesi gerekiyor. Sanatçılar önemli değerlerdir, toplumsal stratejik öneme sahipler. Eksik olmaları pahalıya mal olacaktır. Sanat çevresine lütfen biraz el atın. Özellikle bazı ülkelerden para alan ya da ticaret adı altında ödenek alanlar. Hakkari'de, İstanbul'da, Afrin'de, El Bab'da, Bingöl ya da daha birçok yerde Türk askerlerine kurşun sıkanlar yalnızca emanetçi, asıl sahipleri maalesef yeni Clermont Konseyi'nde planlar kuruyor. Batılı 'derincilerin' irticai politikası bu bin yıllık kin üzerine kurulu. Oysa hızla tükenen dünyamızın daha entel ve geleceği düşünen kaliteli 'derincilere' gereksnimi var. Bu fosiller bir an evvel deşifre olup dağılmalı. Batılı, Avrupalı dostlarımıza bunları tüm çıplaklığıyla anlatmalı ve daha gerçekçi diyaloglar kurmalıyız. Genç nesilleri kinden uzaklaştırmalıyız. Gelin kutsal mekanlarınızda istediğiniz kadar dua edin, kimse sizi engellemiyor. İncil'den. Eski Ahit. Mika Bap 7-12: "Halkımızdan olanlar o gün Asur’dan Mısır’a, Mısır’dan Fırat’a kadar uzanan topraklardan, denizler arasında, dağlar arasında kalan topraklardan sana gelecekler. Fakat memleket onda Turanların yüzünden, işlerinin semeresinden ötürü ıssız olacak." İncil'den. Yohanna’nın vahyi; Bap1-10.11: "Rabbin gününde ruhta oldum, ve arkamda bosu sesi gibi büyük bir ses işittim. Gördüğünü kitaba yaz, ve yedi kiliseye, Efes’e, İzmir’e, Bergama’ya, Tiyatira’ya ( Akhisar), Sardis’e (Salihli), Filadelfya’ya ( Alaşehir) ve Leodikya’ya ( Denizli) gönder diyordu."
Kaynakça Cem Güneş
İncil. Eski Hayıt: Tekvin Bap 2- 14. Tekvin Bap15- 18 Tesniye 11- 24 Vahiy 16-12
İncil, Tekvin-Bap 11. Tekvin 2-14 , Tekvin bap 12, Zekarya Bap 9-10
İncil. Yeni Hayıt: Yohanna'nın Vahyi: Bap 1-11. Pavlus'un Timoteus'a II. mektubu; Bap3-11. Pavlus'un Efeslilere mektubu. Resuller Bap7.
Ur i Kaldea ( Abraham’ın doğduğu köy)
İncil, Britanica, Cumhuriyet Ansiklopedisi.
Gerçek Edebiyat
YORUMLAR