Son Dakika



Zamanımızın rengi olduğumuzu nereden bilirdik
Bütün renkler gibi karışan ve muhtaç birbirine…

Nedense doğrular ve yanlışlara çok vakit kaybettik…
Oysa sızıyordu alkol ve yenilgi damarlarımıza gün geçtikçe.

Bizi yüceltmeyeceğim Erhan, buna ne ihtiyacımız var?
Biz bir şehre hizmet etmekten emekli valiler değiliz ki!

Göğü fethe çıktık çok önce ve düştük sonra üstüne kıçımızın!
“Adam bunu yapmaya kalkar da düşmez mi ulan!”Diyeceksin.

De hele…

Kalkıp, Kardelen’e varalım, oradan Marjinal’e, sonra da dağılalım evlere…
Pimi çekilmiş bir el bombasıyla Ankara gecelerinde daha fazla dolaşamayacağım.

Yalnız, kendi Don Kişot’umuzuyazmak yerine, onun parodisini yapmamızın
Nedeni nedir diye konuşmuştuk seninle bir gün, hatırlayacaksın
Yine Karşıyaka’daydı, yine bir arkadaşımızın gömü törenindeydik…

Biz karşılaştık, kucaklaştık, kavga ettik, barıştık ve yarıştık kendimizle
Başka çok şeyler de yaptık. Öğretmek, kitap satmak, şirket yönetmek gibi…

Aynı kıza asılıp, kıskanmış bile olabiliriz birbirimizi
Hem gıpta ederek, hem överek şiirler okurduk birbirimize.

-Ev gezmelerine gittiğimizi de söylesem buna şimdi kim inanacak? -

Ne zamandı?
Ne yamandı?
Ankara.

Sonra…

Şiir puşt bi şey oldu be Ahmet, giderek
Biliyorsun sen gitmeden önce başlamıştı bu

Zehirli egzotik bir çiçek taklidi gibi olmuştu-açması garanti, bakımı kolay,
Yapay kokular yayıyordu çevresine ve hazır saksılarda satılıyordu AMV’lerde.

Tabutumuzun üstüne gül atışları da aynı puştluktan kardeşim, biz öldükçe
Atsınlar ki satsın gülleri!

Ferruh Tunç
Gerçek Eedebiyat

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)

REKLAM

ÜCRETSİZ ABONE OL

REKLAM