Gerçek Edebiyat

Teknolojik yeniliklerin sinema sektöründeki yansımalarının belirginleştiği bir dönemde, Hollywood’un çevrim içi platformlarla rekabeti öne çıkıyor. 

Artık insanlar, geçmişte sinema salonlarını dolduran filmlere ya da her hafta düzenli olarak takip ettikleri dizilere Netflix ve Disney+ gibi platformlar üzerinden tek bir tıkla ulaşabiliyor. 

Bu dönüşüm, Hollywood’u izleyiciyi yeniden sinema salonlarına çekmek için çeşitli stratejiler geliştirmeye itiyor. Örneğin, eski filmleri yeniden vizyona sokmak gibi yöntemler tercih ediliyor. Çevrim içi platformların yalnızca sinema sektörünü değil, televizyon yayınlarını da ciddi şekilde etkilediği görülüyor. 

ABD'de yapılan bir Nielsen raporuna göre, Mayıs ayında televizyon kullanımının yüzde 44,8’i çevrim içi platformlardan sağlanırken, geleneksel televizyon yayını ve kablolu televizyon toplamda yüzde 44,2 oranında tercih edilmiş. Aynı rapor, Mayıs 2021'e kıyasla çevrim içi platform kullanımında yüzde 71'lik bir artış yaşandığını, buna karşın geleneksel televizyon yayınının yüzde 21 ve kablolu televizyonun yüzde 39 oranında gerilediğini ortaya koyuyor. 

Bu dinamik değişim, sektör çalışanlarının tepkilerini uyandırdığı gibi gelecekte yapılacak reformlara da merakı artırıyor. Evlerde daha geniş içerik erişimi sağlanması, sinema standartlarını yükseltiyor. 

Bu konuda ABD Washington ve Lee Üniversitesi Gazetecilik ve Medya Etiği bölümünden Profesör Eric Deggans önemli değerlendirmelerde bulundu. 

Deggans’a göre geçmişte diziler çok sayıda sezonla dev prodüksiyonlara imza atarken, günümüzde bu yapım ölçeği küçülerek belirli hedef kitlelere hitap eden dizilere doğru bir dönüşüm geçirdi.  

Çevrim içi platformların bu spesifik kitlelere uygun yapımlar sunduğunu belirten Deggans, bunun kimi zaman toplumda tartışma yaratan konuların işlenmesine olanak tanıdığını ifade etti. Deggans ayrıca çevrim içi platformların televizyon içeriğini büyük ölçüde dönüştürdüğüne dikkat çekiyor.  

Bu dönüşüm, reklam gelirine odaklanan geleneksel modelin yerine, izleyicilerin doğrudan içerik için ödeme yaptığı bir yapıya geçilmesi anlamına geliyor. Ancak bu yeni sistemin izleyiciler için daha yüksek ücretlere, yapımcılar içinse daha düşük kazançlara yol açtığını vurgulayan Profesör, sektörün bu zorluklarla mücadele ettiğini belirtiyor. 

Evin konforundan daha fazla içeriğe erişim sağlanabilse de sinema salonlarının deneyim standartlarını yükseltmesi gerektiğini söyleyen Deggans, özellikle evlerdeki ses ve görüntü sistemlerinin çok daha kaliteli hale geldiğini ifade ediyor. Sinema salonlarının artık bu ortamlarla rekabet edebilmek için izleme deneyimini daha özel hale getirmek zorunda olduklarını belirtti. Bunun yanında filmlerin sinemada gösterime girdikten yalnızca bir ay sonra çevrim içi platformlardan erişilebilir olmasının da sektördeki dönüşümü hızlandırdığını ekliyor. 

Bununla birlikte Deggans, bazı izleyiciler için bir filmi toplu şekilde izleme deneyiminin “özel” kalmaya devam ettiğini ve ev ortamında bu hissin yakalanamadığını düşündüğünü söylüyor. Çevrim içi platformların sunduğu binge-watching (peş peşe izleme) alışkanlığı ise yapımcılar açısından hikaye takibini kolaylaştırmasıyla dikkat çekiyor. Hollywood’un yüksek bütçeli drama yapımları birer birer çevrim içi ortamlara geçerken, Deggans medyanın evrimini yeni gelişmelerle şekillendiğini ifade ediyor. Radyodan televizyona geçiş sürecini örnek göstererek çevrim içi platformların da geleneksel TV yayıncılığını dönüştürmeye zorladığını belirtti.  

Öte yandan televizyon kurumlarının bu değişime adapte olmak adına haftalık diziler yerine yarışma programları, spor müsabakaları ve reality şov gibi canlı yayın formatlarına yönelmeye başladığı görülüyor. Sektördeki kazanç dağılımına değinen Deggans, çevrim içi platformlarda dizilerin devam sezonları arasında uzun süreler geçmiş olmasının yarattığı zorlukları dile getiriyor. Bu gecikmeleri azaltmak amacıyla birçok dizinin henüz birinci sezonu çıkmadan ikinci sezonun çekileceğini duyuruyorlar." dedi. 

Sonbahardan yaza kadar haftalık yayımlanan televizyon dizilerinde çalışanların bölüm başı maaş aldığına işaret eden Deggans, bu platformlarda çalışanların kazançlarının daha az olabileceğini, bu süreçte farklı birkaç projede çalışmalarının gerekebileceğini belirtti. 

Deggans, "Bu, çoğu insanın düzenli geçim sağlayabilmesini zorlaştıran bir duruma yol açıyor çünkü insanların gelir düzeylerini korumak için daha çok televizyon programında çalışmaları gerekiyor." diyerek bu durumun, ABD'de Beyaz Perde Aktörleri Derneği (SAG) ile Amerikan Televizyon, Radyo Sanatçıları Federasyonunun (AFTRA) 2023'te grev yapma sebeplerinden biri olduğunu kaydetti. 

Çevrim içi platformların Hollywood üzerinde dalga etkisine yol açtığını vurgulayan Deggans, "Bence Hollywood hala bu yeni imtihanlara yanıt vermenin en iyi yolunu arıyor." değerlendirmesinde bulundu. 

Gercekedebiyat.com