Buda Türk müdür?
Hindistan'ı 1858'de İngilizlerin eline geçene dek Türklerin yönettiğini çoğumuz bilmeyiz. Yazar Kaan Arslanoğlu Kuşanların Türk olduğunu diğer bilim adamların yazdıklarıyla kanıtlıyor. Buda'nın Türk olduğunu ileri sürüyor.
Kök Türkçeyle ilgili çalışmalarıyla yeni bir bilinç akımı yaratın yazar Kaan Arslanoğlu Hindistan'ın 1858'e kadar Türklerin yönettiğini, Buda'nın Türk olduğunu öne sürdü. Kaan Arslanoğlu'nun Odatv'de yer alan Hint Avrupa Dili, Buda, ve Hintçe üzerine yazısı şöyle: Budist kavramların kökleri Türkçe. Diri diri gömülen muazzam Türk tarihi. Orta Asya bozkırına zincirlenen dünya dillerinin kökü Türkçe. Bunları deyip duruyorum da... İlk kez duyan akademisyenler "Kim bu idiot (aptal)" diyor büyük çoğunlukla. Çünkü onlara öğretilen tarih ve dilbilimi birinci sınıf idiyokrasi mahsulü. Bu idiotluklarını "Academia" adlı sitede yüzlerine vurmaya devam ediyorum. Son makalem Hindistan ve Budizm konusunda. Makaleyi kendisi de Budizme yakın olan dünyaca tanınmış dilbilgini Allan Bomhard’a ithaf ettim. Tartışmaya da açtım. O da katıldı, tartışmayı izlemeye başladı. Bir fikir belirtirse sizlere haber veririm. Hindistan'ın 1858'de İngilizlerin eline geçene dek Türklerin yönetiminde bulunduğunu biliyor musunuz? Bazıları bilir ama bu çok önemli bir gerçek olarak tarihçiler tarafından anlatılmaz. Olay dışardan gelen Türklerin bir dönem oraya uğraması değildir. Turanlı kavimlerin tarih öncesi göçleriyle oradaki halkları oluşturması gerçeği de var. Ayrıca bir dizi Türk boyunun Hindistan'ı ana yurt olarak yaşaması gerçeği var. Gazneliler, Delhi Sultanlığı, Gurlar, Babürler ve başkaları da var. Peki bunların unutturulması Batılılar için niye bu kadar önemli. Türklerin aşağılık duygusunda boğulmaları için önemli. Bunu okumuş kesimimizde büyük ölçüde başarıyorlar. Tarihçilerimizden ulus tarihimiz hakkında ne öğreniyoruz: Türkler 1071 öncesinde kayda değer bir uygarlık kuramamış göçebe, ilkel bir kavimdir. Bu gerçekleri dilcilerimiz de anlatmaz, çünkü Hint tarihi ile Türkçe'nin ne ilgisi bulunabilir ki? Dilcilerimize göre en çok 1500 yıllık bir dil olan Türkçe öteki dillerle hiçbir zaman bağlantısı bulunmayan fakir bir dildir. Fakat biz tarih öncesi Hintçeden binlerce Türkçe kökü gösterdiğimiz zaman tüm felsefeleri belinden kırılır. Öyle ya Hint-Avrupa dil ailesinin en dip tarihsel kökünü gösteriyoruz onlara. B... yemiş kaz gibi düşünmeye başlarlar. Sonra kendilerini toparladıklarında "Bir tek sen mi biliyorsun...” diye kekelerler. Buda'nın Saka soyundan bir Türk olduğunu Norm Kisamov da yazıyor örneğin. Resim ve heykelleri onun Orta Asya kökenini apaçık gösteriyor zaten. Bunu birçok yazar belirtti. Tarihteki en önemli iki büyük Budist devlet de Türk devleti. Biri Uygurlar öteki Kuşan İmparatorluğu. Uygurların Türklüğünden zaten kuşku duyan yok. Ancak milattan önce 2. yüzyılda geniş bir Hindistan coğrafyasında hüküm süren Kuşan imparatorluğunun Türk olmadığında kuşku yaymaya çalışıyorlar. Kuşanların Türk olduğunu birçok yabancı bilim adamı yazıyordu. Bunlar Hint-Avrupa beyin yıkama projesiyle sansür edildi. Bu konudaki araştırmaları derleyen Yalçın Kayalı’nın “Kuşan İsminin, Toplumunun ve Hükümdar Unvanlarının Kökeni Üzerine” adlı makalesinden aldım son bilgileri. Gerçekleri yazan tarihçilerimiz de var, ama ne kadar gerçek o kadar engellenme baskısı altındalar. Ekranlarda ise Türk tarihine ilişkin genellikle Osmanlı’ya ait masal tadında fanteziler anlatılıyor. Kuşanların Türklüğüne değinen o eski yazarlar: S. Lévi , Friedrich Hirth, Hultzsch, Konow, Kennedy, Chavannes, Keşmirli Kalhana ve El Biruni… Başka bir grup ise Kuşanların Saka-İran kökenli olduğunu belirtiyor. G. Haloun, St. Konow, P.Pelliot, E. Loumann, H. Lüders ve Vesendonck … İran kavmi denince bunların pek çoğunun Turan kavmi olduğunu pek çok yazar kanıtladı. Sakaların Türk olduğunu da pek çok yabancı yazar dile getirdi. Bizde kanıt, belge var, tarih ve dilbiliminde ise ön yargı ve yasak var. Onların beton beyinlerine o yüzden işleyemiyoruz. Ama artık beton delici bilim silahları da keşfettik. İşbu sebepten, Buda'nın Türk kökenli olduğunu hadi kabul etmesinler… En eski metinleri yazan Budist rahiplerin Türk olduğu zaten dillerinden belli. Bu arada Tibet adının Türkçe ‘tepe’ den geldiğini yine Batılı üç bilim adamı yazdı: Behr (1994), Bazin ve Hamilton (1991). Ben onlara İngilizce ‘top’ sözcüğünün de ‘tepe’den geldiğini ekleyeyim. Kızılderili dillerinde de ‘tepek’ tepe demektir. Atatürk Maya ve Kızılderili dillerini araştırsın diye Güney Amerika’ya gönderdiği diplomat Tahsin beye ne soyad vermişti: Mayatepek… Atatürkçü yazarlar Atatürkçülere anlatmaz böyle şeyleri. Tezimizi kanıtlamak için daha ne yapmalıyız? Genetik çıktılar, kültürel arkeolojik veriler gibi nesnel belgelerle sonuç alamıyoruz. 20 bin kadar Batılı sözcükte Türkçe kökleri gösterdim. Kızılderili dilleriyle bunları karşılaştırdım. Daha kaç on bin sözcük göstermeliyiz? Böyle işe yaramaz. Bilimsel silahımızın delici başlığı Türk seçkinlerindeki dibe kadar betonlaşmış aşağılık duygusu katmanını hedef almalı. İşte kimi Budist kavramlar, özetle ve kısaca: Buddha: Buda. Aydınlanmış, ermiş, tamama ermiş anlamında. Eski Türkçe: ‘büt’ bitmek, tamamlanmak kökünden. Gautama Buddha: Shakyamuni Buddha: Saka soyundan Buda Dalai (Dalai Lama): okyanus, okyanus rahibi. ‘Dalai’ Allan Bomhard’a göre Türkçe ‘dalga’ köklüdür. Türkçe ‘talay, Talas’ da deniz ve denizle ilgilidir. Yunanca kabul edilen ‘thalassa’ sözcüğü asıl kökenini buradan alır. Tochar, Tocharians: Eski Türk Budist rahiplere verilen bir isim. ‘Tahar, Dağar’ dağlı demek. İdiot Batı bilimi bu Türkçe isimden kayıp bir Hint-Avrupa halkı ve dili uydurdu. Dharma: Budist öğretinin esasını özetleyen kavram. Türkçe ‘töre’, Türkçe ‘der, dür, doğru, dürüst, dermek, dernek’ kökleriyle bağlantılı. Darm Uygurcada ders demek. Arapça denen ‘ders’ buradan gelir. İbrani kökenli Torah (kutsal kitap) ‘töre’den gelir. İngilizce true ‘toğru’dan gelir, trust ‘dürüst’ten gelir. Durable: ‘durabilir’… Bu bağlantılardan Batı dillerinde 200 kadar kavram ve sözcük türer. Karma: Budist felsefenin ikinci ana kavramı. Karışma, karma, kargış Türkçe kökleriyle ilgili. Kargış sözcüğünden İngilizce ‘curse’ (küfür, lanet) türemiş, başka sözcükler türemiş. Yin – Yang: Gölge yan, güneşli yan ya da güneş yanı, ay yanı. Buradaki Türkçe ‘yan’ (taraf) kökü kabak gibi ortada. Bu kadarı yeterli. Asıl yazı 15 sayfa, academia sitesinde ve orada örnekler geniş. Makale adı: The Great Majority of Buddhist Concepts Have Turkish Roots. Gercekedebiyat.com
Bu arada Batılı sözcükleri birer Türkçe sevdalısı olarak kullanmaktan pek de çekinmeyelim. Çünkü çok büyük çoğunluğu zaten Türkçe köklü. Idiot sözcüğünü Orta Asya Türkçesindeki ‘udul’ ve ‘oduk’tan almışlar örneğin. Aptal anlamına geliyorlar.HİNT-AVRUPA’NIN HİNT’İ KİM?
BİLEN SADECE BEN DEĞİLİM
YORUMLAR