Bu günler için mi katledilmişti?
Bahriye Üçok haince öldürülen aydınlarımızdan bilim insanlarımızdan biriydi.
Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde 1919 yılında Trabzon’da doğmuş ve Cumhuriyet okullarında okuyarak 1953 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde ilk kadın öğretim üyesi olmayı başarmış Prof. Bahriye Üçok’u, katledilişinin 26. Yılında saygıyla anıyoruz.
Onun hayatı, bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu daha iyi anlayabilmek için, Cumhuriyet Aydınlanmasının nasıl engellenerek karanlığa hapsedilmeye zorlandığımızın trajedisi olarak bilinmeli, unutulmamalı.
1957 yılında doktor, 1964 yılında "İslam Devletlerinde Kadın Hükümdarlar" adlı çalışmasıyla da doçent olmayı başaran Üçok Arapça ve Farsçayı iyi derecede bilen, Kur’an-ı Kerim’e bağlı kalarak dinimizi ve dinleri, çağdaş, gerçekçi ve İslam dininin özünde bulunan hoşgörüyle yorumlayan bir bilim insanımızdı.
Ne var ki çağdaş yaşama, laikliğe düşman şer güçler bu bilim insanımızı 1960’lı yıllardan beri tehdit ettiler, yıldırmaya çalıştılar.
Bahriye Üçok bir anlamda bir anlamda “kadın” Yaşar Nuri Öztürk’dü.
6 Ekim 1990 günü Ankara’daki evine bir kargoyla gönderilen bombanın elinde patlaması sonucu feci şekilde öldü.
Katıldığı toplantılarda sık sık laiklik, kadın hakları ve irtica tehlikesi üzerinde durmuş ve "laikliğin savunucusu ilahiyatçı" olarak tanınmıştı. Ölmeden önce Türkiye için kapsamlı bir laiklik raporu hazırlamaya çalışıyordu.
Ancak onu kalleşçe yok eden karanlık güçlerin her ne kadar ayrı noktalarda durdukları sanılsa da bugün gerçek yüzleri ortaya çıkan bildik çeteler olduğu anlaşıldı.
Şöyle ki:
Bir MiT görevlisi, Bahriye Üçok'u öldüren bombalı paketi kargoya verdi... Paketi kargodan alıp Üçok'a getiren PKK'lının BDP'de yöneticilik yaptığı ortaya çıktı... Tek tanık MiT görevlisini de TİKKO infaz etti...
6 Ekim 1990'daki suikastın ardından, bombalı paketi göndermek için teslim alan Gülay Calap, PKK bağlantılı bir örgüt operasyonunda 22 yıl ceza aldı. Hapisten çıktıktan sonra da BDP'de Genel Başkan Yardımcılığı'na kadar yükseldi.
Bombalı paketi kargoya teslim eden dönemin MİT İstanbul Bölge Başkanı'nın şoförü MİT elemanı K.T., suikasttan 4 gün sonra TİKKO tarafından öldürüldü. Olayın en önemli şahidi ortadan kaldırılmış oldu.
İlahiyat Profesörü Bahriye Üçok'a suikastı "İslami Hareket Örgütü" üstlendi ve "Üçok'u tesettür konusundaki düşünceleri yüzünden cezalandırdık" dedi. Olaydan önce bu örgütün adını duyan yoktu.
Üçok cumhuriyetçiydi… Atatürkçüydü.. Atatürk'ün yaktığı Aydınlanma ateşine kimler bugün karşıysa o hain koalisyon onu katletmek için işbaşı yapmıştı.
Prof. Bahriye Üçok’un anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.
GERCEKEDEBİYAT.COM
YORUMLAR