Gerçek Edebiyat

  
Selam
Mırıldayan gecenin dinleyicilerine!                                                      
Anonim bir türkü gibi dilimizde
Bizi her yaşta genç olmaya çağıran aşıklara bin selam
 
Yalnızlığının ay/dınlığında yürür giderdi her ay/dın
Öylesine yüklüydü ki geçmiş günlerin dağarcığı
Yüzlerce kaynaktan akıp gelen
Bir sorumluluk taşıyor olmalıydı sırtında.
 
*
Unutma ki dünü anımsaman
Bu günü anlaman da
Salt namusu içindir usun
 
*
Ah kozmik gerçeğe sırtını dönen
Sahibinin sesi kozmetik basın.
Palavrada birincisin her yıl zaten
Bu yıl da dağıttığın azizlik sertifikası
Yine adrese teslim, gidip bulacak sahiplerini
Kimin eline kelepçe
Kimin de felç inecekse artık diline
Bak harıl harıl çalışıyor
Aynı seçici kurul yine.
 
Sanırsın ki matbaanın icadı
En adi kitapları basmak için
 
*
Ah bana kara çalan hokkabaz
Yüzün de kapkara değil mi?
 
Yetmedi mi kirlettiğin  namusunu usun
Kara kutusu bozgunculuğun!
Kasten “Cinayet Olan Edebiyat’a”
Yatakçılıktan suçlusun sen!
 
Ne o ağzında çiğneyip durduğun
Masumiyet karinesi midir yoksa?
Ne kadar şık sayılıyorsa artık çirkeflik
Tutuklanmanın böylesi de hiç Ahmet Şık değil.
 
*
Ah sermayenin metresi boyalı basın
Gerçeğin anlaşılmasını geciktiren seçmeli ihanet
Senin de foyan elbet açığa çıkacak bir gün!
 
C e m a l Ö z t ü r k
GERCEKEDEBİYAT.COM