mulkiyeliler-birligi-lokali-530104.webp


Bugün Ankara’da lokanta-lokal denilince yalnızca başkentliler için değil, Ankara’nın konukları için de Mülkiyeliler Birliği vazgeçilmezler arasında yer alır. Mekânın özelliklerine geçmeden önce tarihsel gelişimini kısaca hatırlamakta yarar var.

MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ NE ZAMAN KURULDU

Mülkiyeliler Birliği 4 Ocak 1947 Cumartesi günü Ankara Halkevi’nin Çay Salonu’nda yaptığı ilk Genel Kurul toplantısıyla adını duyurdu. Toplantıda ilk konuşmayı yapan kurucu üye Ziya Eralp;

“Sayın ağabeylerim ve genç arkadaşlarım,” diye söze başladı.

“Bugün, burada, henüz yeni doğmuş bir yavrunun yaşayabilmesini sağlamak ve senelerdir eksikliği hissedilen bir boşluğu doldurmak için toplandık,” diye sürdürdü.

Ve Birlik, merkez binası olarak, Atatürk tarafından Ali Çetinkaya’ya hediye edilen 2. Anafartalar Caddesi 283 Nolu üç katlı evin alt katını içindeki bir miktar eşya ile birlikte, ayda 550 lira kira karşılığında ve üç ayda bir peşin kira ödemek koşuluyla kiraladı. Ne var ki, sonradan uzun yıllar Anafartalar Oteli olarak kullanılacak bu bina lokal olmaya elverişli değildi.

14 Ekim 1950 Cumartesi günü Birlik Merkezi’nde yapılan toplantıda ise, lokal olmaya daha elverişli bulunan, Yenişehir Kazım Özalp Caddesi (Bu günkü adıyla Ziya Gökalp Caddesi) No:13'de bulunan bahçe içindeki iki katlı bina aylık 250 liraya kiralandı. Yine memnun kalınmadı. Bu defa 25 Ocak 1953 günü toplanan Genel Kurulda lokal binası bulma işi müstecire verildi. Müstecirin bulduğu Yenişehir, Sakarya Caddesi Bayındır Sokak No:19’daki bina Birliğin yeni merkezi oldu.

Ancak, bina sahibi ile çıkan anlaşmazlık yeni bir lokal binası aranmasına yol açtı. Sonuçta, 15 Nisan 1959 tarihinde alınan bir kararla Adakale Sokak No:14’deki bahçe içindeki müstakil bina lokal binası olarak kiralandı. Yeni lokal 9 Haziran 1959 günü verilen bir kokteyl ile hizmete girdi.

1963 yılında, kuruluşunun 14.cü yılında Mülkiyeliler Birliği, kendinden beklenen atılımı hala gerçekleştirememiş, daha çok Ankara’da yaşayan bazı bekar üyelerin devam ettiği bir lokal görünümünden kurtulamamıştı. Hala kiralık binada oturuluyor, ödenemeyen faturalar nedeniyle telefonu sık sık kesiliyor, kira ödemeleri bile çoğu zamanlar sorun oluyordu. Kısacası, Mülkiyeliler Birliği bir türlü kurumsallaşamıyor, beklentilere cevap veremiyordu.

Sonuçta, 29 Kasım 1963 günü yapılan toplantıda 4 Aralık 1963 günü Balin Otel’de mezunların katılımıyla yemekli ve müzikli bir etkinlik düzenlenmesi kararlaştırıldı. Gecede yer alan eşya piyangosuyla da Birliğe yaklaşık 250-300 bin lira kazandırıldı.

Ve bu para ile 2 Şubat 1964 günü Birlik Genel Kurul toplantısında “Kızılay mevkiinde, Konur ve Yüksel Caddesinin kesiştiği noktada, kapısı Konur Sokak üzerinde 1082 ada 26 parselde kayıtlı 3 kat ve 1 çatı katlı Berker ailesine ait 406 m2'lik arsa üzerindeki apartmanın (arsası ile beraber) 235.000.- liradan satın alınması”na karar verildi. 1965 yılında taşınıldı. Bu olay Birlik Merkezi’nin varlığının başlangıç noktası olarak Birlik tarihinde yerini aldı.

1971’de ise, 12 Mart sürecinin Birliğe zarar vereceği düşünülerek Mülkiyeliler Vakfı kuruldu. Böylece yıllarca büyük çabalarla oluşturulan varlıklar Vakfa aktarılıp garanti altına alınmış oldu. Sonrasında Vakıf ile Birlik uyum içerisinde çalışmalarını birlikte yürüttüler, yürütüyorlar.

Gelelim bugünkü Mülkiyeliler Lokali’ne…

Burası günün her saatinde hareketlidir. Kapılarını saat 12’de açar. 12.30’da çevredeki kamu kurum ve kuruluşların çalışanları için tabldot hizmeti verilir. Her gün iki tabldot çıkar. Müşteri, beğenisine uygun olanı tercih eder. Akşamları olduğu gibi öğlen yemeklerinde de içki servisi vardır. Bira’ dan rakı’ ya geniş bir yelpazede tercih yapılabilir.

Özellikle cumartesi ve pazar günleri iki katlı binada yer bulmak hemen hemen olanaksızdır. Lokanta hizmetleri 1990 yılında kurulan Kazgan Turizm İşletmeleri anonim şirketi tarafından yürütülür. Lokantanın garsonları bir örnek giyimli, üst düzeyde deneyimli ve saygılıdırlar. Siparişleri en kısa zamanda müşteriye ulaştırırlar. Kışın bina içerisinde, yazın bahçe’ de servis kalitesi hiç değişmez. Hep aynıdır.

Ünlü şairimiz Ece Ayhan, Ankara'da MB misafihanesinde 1965-81 yılları arasında zaman zaman sessiz sedasız konuk oldu. 

Alışılmış, vazgeçilmez müşterileri vardır Mülkiyelilerin… Elbette herkesi sayamam, niceleri gelip geçti bu bahçeden.

OKTAY ETİMAN

Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi’nin (THKP-C) kurucularından, yazar, çevirmen, yayıncı Oktay Etiman mesela. Etiman, Noah Gordon’un ‘Hekim’ (Yurt Yayınları, 2001), Michael Curtis Ford’un ‘On Binler’ (Yurt Yayınları, 2002), Wolfgang Sacsh’ın (der.), ‘Kalkınma Sözlüğü’ (Özgür Üniversite Yayınları, 2007), Bartoloméo de las Casas’ın ‘Yerlilerin Gözyaşları: Yerlilerin Yok Edilişinin Kısa Tarihi’ (İmge Kitabevi Yayınları, 2009, 2011) gibi eserlerini Türkçeye Mülkiyeliler Lokali’nde her zamanki yerinde kazandırmıştı.

Etiman her gün saat 12’de giriş katının girişinde soldaki masaya oturur, dizüstü bilgisayarını açar, ücretsiz wi-fi hizmetine bağlanır, saatlerce klavyesinin tuşlarına vururdu. Bir şeyler yiyip içtiğine tanık olunmazdı. Geldiği gibi sessizce kalkar, bilgisayarını çantasına koyar, çantasını omuzuna asar çıkıp giderdi. 68 kuşağının önemli isimlerinden Oktay Etiman, 2022’de 70 yaşında Ankara’da hayatını kaybetti.

HASAN UYSAL

Her şeye, herkese karşı olan gazeteci Hasan Uysal da 1.kattaki lokanta salonunun değişmez simasıydı. Bilgisayarıyla gelir, Yüksel Caddesi üzerindeki İnsan Hakları Anıtı’na bakan pencerenin önündeki dört kişilik masaya oturur, İnternet’te gezinirdi. Genellikle bayan arkadaşları eşlik ederdi Hasan’a…. Her gün saat 16’da önüne içinde bir dilim ayva olan rakı kadehi gelirdi. Sindire sindire içerdi rakısını. Tek kişilik oyunu “Parasızlıkla İlk Satılacak Anılar” adını verdiği stant-up gösterisine burada hazırlanırdı Hasan Uysal. Onu 2018’de Ayvalık’ta geçirdiği bir kalp krizi sonucunda 64 yaşında kaybettik.

TRT Ankara Radyosu’nda program yapımcısı olan Ankara Hukuk Fakültesi mezunu Cihat İleri de 1. kattaki yemek salonuna takılırdı. Genellikle tek başına oturur, Sözcü gazetesini okur, rakısını yudumlardı. Akşam yemeği servisi başlamadan, beşinci ya da altıncı dublesini devirdikten sonra evine yollanırdı. Cihat da 3 Ekim 2022’de sonsuzluğa yürüdü.

PROF. DR. CEVAT GERAY

Birliğin bir zamanlar başkanlığını yapan Prof. Dr. Cevat Geray’ın yeri de değişmezdi. Lokanta katının basamakla inilen, Mülkiyeliler Oteli’ne bakan tarafında pencere önünde otururdu. Her zaman ilgi odağıydı Hoca… Etrafını genç bayanların çevirdiği Hoca, tane tane, ağır ağır konuşurdu. Cevat Geray’ı da 23 Temmuz günü, 88 yaşında ışıklar dünyasına yolcu ettik.

Tavukçu Lokantası yıkıldıktan sonra bize de bir süre ev sahipliği yapmıştı Mülkiyeliler… Başta devrimci yazar Vecihi Timuroğlu olmak üzere Ahmet Say, Tuncer Uçarol, Mehmet Aydın, Edebiyat ve Eleştiri dergisinömrünü vermiş ve “Gerçek Edebiyat” web sitesinin kurucusu yazar Ahmet Yıldız, bu satırların sahibi Selim Esen ve nice edebiyat dostu her hafta çarşamba günleri öğleden sonra burada yeni bir tartışmaya tanıklık ederlerdi. Bu gurup içerisinde Mülkiye mezunu tek kişi Tuncer Uçarol’du. Sonra sırasıyla önce Uçarol’u ardından, Timuroğlu’nu, Aydın’ı ve Ahmet Say’ı kaybettik. Bu kez, toplantılarımızı Hacettepe Üniversitesi’nin çok değerli emekli Hocaları Prof. Dr. Kemal Özmen ve Prof. Dr. Onur Bilge Kula ile sürdürmeye çalıştık. Ülkenin ekonomisi baş aşağı gidince mekânı değiştirmek zorunda kaldık. Çok yazık…

Lokalin üst katında bugün de hafta sonları açık oturumlar, edebiyat etkinlikleri düzenleniyor, öyküler, şiirler okunuyor, dinleniyor; ancak, kim ne derse desin, “mekâna” anlamını veren “mekânın” ruhuyla özdeşleşen “kişiler” dir; onlar üzerinden bir kentin hafızası var olur, geleceğe aktarılır; bir hayat kültürünün, bir dünya vizyonunun izini taşıyan “mekân” yaşanmışlıklara “tanıklık” tan başka nedir ki?

Soldan sağa: Ahmet Say, Tuncer Uçarol, Selim Esen, Vecihi Timuroğlu, Aytül Uçarol, Ahmet Yıldız, Sultan Su Esen bir sohbetli yemek sonrası

Mülkiye mezunu olup da Mülkiyeliler Lokali’ne hiç uğramamış ünlü yazar ve şairler de vardır. Şinasi Özdenoğlu, Muzaffer Uyguner, Süreyya Hami Şehidoğlu, Hamdi Işıklı, Yahya Benekay, Nüzhet Erman, M. Nihat Etiz, Rasim Özsoy, Erhan Bener, Özcan Oğuz Yalım, Tevfik Akdağ, Sezai Karakoç, Servet Eyüpgiller, A. Ercen Belen, Yılmaz Karakoyunlu ve niceleri bunlar arasındadır.

Ama biz, Mülkiyeliler Lokali yerine salaş Kızılay, Ulus meyhanelerini yeğleyen, çoğunlukla güncel hayatın içinden süzdüğü ironik dizeleriyle okurlarının gönlünde taht kuran Mülkiyeli şair, Cemal Süreya’nın bir şiiriyle noktalayalım yazımızı:

ÜSTÜ KALSIN

Ölüyorum tanrım

Bu da oldu işte.

 

Her ölüm erken ölümdür

Biliyorum tanrım.

 

Ama, ayrıca aldığın şu hayat

Fena değildir...

Üstü Kalsın.

Selim Esen 
Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ YAZI

Benzer İçerikler