Son Dakika



Nihat Genç'in yazısının ilgili bölümü şöyle:

Yeri gelmişken, henüz 'lanet' lafı edilmeden, saf saf Ayasofya'nın açılışını izliyorduk, dedim ki, zemine tek tip halı olmasın. Bin ayrı Türk ve Müslüman şehirden bin ayrı en harika örnekleriyle halılar getirip serelim. Ve dünyanın en büyük halı sergisi gibi Ayasofya'nın zemininde kullanalım. Yüksek bir sanat zevki katar, ziyaretçi sayısı çoğalır, bir düşünün rengarenk bin çeşit halı.

Sonra düşündüm, yahu Ayasofya'nın dış cephe boyası neydi?

Bir Bizans Sarısı vardı, ne oldu? Bizans Sarısı, altın ve bakır rengi arası bir şey, Eylül Ekim aylarında ikindi sonrası camlarda ve ağaçlarda yansıyan hafif karartılı sarıdır, halen seramikte kullanılır ve bu Bizans Sarısı Ayasofya içindeki fresklerde de görülür.

Bir dönem erguvan bir dönem gülkurusu da olabilir denmiştir, ancak, demir cevherinden el edilen ve İstanbul ve Anadolu'da bir çok yapıda halen kullanılan aşı boyası da olabilir mi?

Tartışılır, ama bu sıvası dökülmüş boyası solmuş bu haliyle hiç olmaz.

Madem ele güne açtınız, bari, hiç uzatmayın, şu dış mekanı boyayıverin!

Işıl ışıl bir Bizans sarısı, yakışır.

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)

REKLAM

ÜCRETSİZ ABONE OL

REKLAM