Son Dakika



Yalnızlığın evladıdır sessizlik…
Suskunluk sinsi bir hastalık olur eşyayı sararken…
Sesler tınlamayı bırakır…
Notalar çeker gider şarkılardan. Gitarım sessiz siyah bir geceye aşık olur…
Sadece tik taklar belirginleşir, yoldan geçen otomobil sesleri hafiflediğinde.
Beni hep gölgeler korkutur…Güzel bir yüzün gölgeli kenarı. Bir evin girişindeki gölgeler ve gölgelerin içindeki “Attila İlhan” karakterleri.

Hayatımın gece yarısını geçeli çok oldu.
Şimdi ordasın, seçtiğin hayatın içinde…
Sessizlik demiştim, sessizlik ağırbaşlı bir şarkı.
- Elimde yalnızlık pasaportu, geçiş serbest hüzün ülkelerine…
Sen bana git diyorsun.
Sesindeki mutluluk elinde olmadan tınlıyor. Omuzlarından kalkan ağır bir yükten sonra. 
- Bu şehir beni kusmalı…
Haczedilmiş sevgilerle, yaşanamaz bu aşk… Dönmeliyiz ülkelerimize…

Ayrıldığımız günkü yağmur sürüyor.
Gözlüklerine düşen damlalar, az sonra ağlayacak gözlerin akşam provasıydı.
Sana dokunmakla dokunamamak arasında geçen zaman.
Yeni bir teori yazmalı bilim adamları…
Sensizlik zamanı= Boşluk X Hüzün

Ülkene gönderdiğim güneşler eline geçti mi?

En çok bu aşka inanıyor olmam şaşırtıyor seni…
Kötü bir karaoke şarkıcısısın. Hazır bir hayatın içinde şarkı söylemeye çalışan.
Bu sabah annemle telefonda konuştum;
- Yük olma kimseye evladım, dedi. İnsan eti ağırdır… 
Zaman ve yollara karşı savaşı kaybettim.
- Gittiğim yere varamıyorum, vardığım yerde saatler yanlış…

En çok sana bakınca arınıyorum. Sanıyorum ki en temiz insanıyım yeryüzünün, cenneti bulan…

Durgun bir suda kendi dalgasıyla sarsılan bir tekneyim.
İçine yıkılan tanrısız bir tapınak…
Bana yalnızlıktan söz edemezsin…

Bazen beni cezalandırmana inanamıyorum.
Beni usta bir cerrah gibi parçalara ayırıp,sonra yeniden dikiyorsun. Ancak her seferinde estetik bir iz bırakıyorsun; senin gurur duyduğun, herkesin hayran olduğu, benim iç yaralarla dolu bir hasta olarak yaşadığım… 
Kalbimi al yerlerden. 
Daha fazla üzülmez işi acılar toplamak olan bir koleksiyoncu…

Gün içinde daha az sesini duyarak başladı ayrılık. 
Günlerin isimleri ve rakamları silindi sonra. 
Dalga boyları değişti.
Umutların istifa etti.
Beni nereye koysan sığmadım.
Oysa sen sarılınca kollarımda kaybolan bir düştün.
Şimdi geceler kadar siyahım.

 

Erhan Doğan 

Gerçekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)

REKLAM

ÜCRETSİZ ABONE OL

REKLAM