"İslâmcı" kesimin değer verdiği, Başbakan Erdoğan'ın da sık sık şiirlerini okuyup AKP'lileri ağlattığı, -Diyarbakır doğumlu- şair Sezai Karakoç hükümeti bombaladı. Sansürsüzhaber'e konuşan Sezai karakoç, hükümetin iç ve dış politikasını yerden yere vurdu.
Sezai Karakoç’un AKP ile yıldızının hiç barışmadığını biliyoruz. Ancak mahalleye şirin gözükme gayretinden olsa gerek Karakoç’a zaman zaman çeşitli ödüller de veriyorlar. Şimdiye kadar Karakoç, gerçek bir aydın olarak bu ödüllerin hiç birisini gidip almaya tenezzül etmedi.
Gerçekedebiyat.com olarak bu sanatçı duruşuna hep saygı duyduk. Karakoç zaten konuşmasında yaşadığımız günlerde en kötü şeyin "aydınların aldanması" olduğunu vurguluyor.
Karakoç, satır başlarıyla şunları söyledi:
ALDATILIYORUZ: Medyanın izlenen politik duruşu yerlere, göklere sığdırmaması aldatmacadır. Medya denilen bir güç var. Bu, akı kara, karayı da ak gösterir. Hiçbir zaman gerçeği söylemez, hep aldatır. İnsanları ve toplumları aldatırlar. Toplum da medyanın etkisiyle, sanki gerçekten zafer kazandığına aldanır. Halbûki bir mağduriyettir. Kazançlı zanneder, aldatmacadır. En büyük toplumların ve daha da önemlisi devlet adamlarının özelliği burada bellidir. Eğer insanların bir nevi bu aldanışı özelliğine kanmazlarsa, yani başkalarını da aldatamazlarsa o devlet adamları büyük adamlardır. Ve o devlet de devam eder, büyür gelişir. Halkını kandıran devletler, hükümetler milleti kandıran devlet adamları tabi sonradan bunlar ortaya çıkar ve iyi anılmazlar. O devletler de o hükümetler de devam edemez. Bugün insanların, toplumların, devletlerin ve devlet adamlarının kendilerini aldatmaması, en önemlisi aydınların aldanmaması! Çünkü aydınlar aldanmazsa insanları işin gerçeğine getirirler. Fakat aydın aldanırsa işin içinden çıkılmaz...
HEDEF TÜRKİYE’NİN PARÇALANMASIDIR: Güneydoğu meselesinde bayram yapılıyor; bitti çözüldü şeklinde. O kadar ki, muhalefet yapmanız ihanet ediyormuşsunuz tepkisine muhatap oluyor. Fakat işin gerçeği henüz askıdadır. Çünkü sadece bu PKK ve onun etrafında olanlarla hükümetin elinde değildir çözüm. Ellerinde olsaydı 30 yıldan beri neden çözmediniz diye sorulur. Eğer devlet ile PKK anlaşması ile çözülüyorduysa, 10 yıldır hükümet neden çözmedi? Bu kadar ölümden, yıkımdan kim sorumludur diye sorulur! Çözüm bu ikisinin elinde değil. Tahrik eden dışarısıdır. Sonuç hedef, Türkiye’nin parçalanmasıdır. Hem kendilerini, hem bizi aldatıyorlar... Toplum aldanmasın, ilerde de hayal kırıklığına uğramayalım. Böyle aldatıcı yalancı baharlar, yalancı barışlar ve yalancı anlaşmalarla bir yere varılmaz...
SURİYE POLİTİKASI YANLIŞ: Suriye’de insanlar birbirini kırarken Hükümet halkı, halktan bir kısmı diğer insanları kırarken, bizim bir tarafa yardımcı olmamız değil, bizim bütün bu problemleri yaşayan halkları kardeş bilip, neden bu duruma düşüyorlar diye endişelenmemiz, bunu bir tek silah bile ateşlenmeden nasıl çözeriz diye düşünmemiz gerekmektedir. Aynı şey Irak için Afganistan için söz konusudur...
İSRAİL’İN ÖZRÜ DE YALAN: Gazetelerin manşetleri ‘İsrail özür diledi, bizim hükümetimizde kabul etti’. Bunun doğru olduğunu anlamanız için bizim basına bakmanız gerekmez. Dış basın da aynı şekilde veriyorsa, o zaman inanın. Ancak onlar bu şekilde vermeyecektir. Olay böyle değildir. Filistin’e yeni statü verilirken, Türkiye yardımcı olacak, olay budur. Bunun için ilişkiler yeniden kuruluyor. Bunlar üst güçler tarafından istenmiş ve bu böyle çözümlenmiştir. Ben derim ki, hiçbir zaman kendimizi aldatmayalım. Bizim milletimizin gücü; kendi ulaşacağı, elde edeceği, varacağı derecelerdir, merhalelerdir... Aldanmayalım. Gönül ister, bir tek silah daha ateşlenmesin, bir tek kişi daha ölmesin, can güvenliği içinde hür, umutlu, mutlu yaşasınlar. Ama bunun sağlanması bu şekilde olmaz... (sansursuzhaber.com)
Gerçekedebiyat.com
YORUMLAR