Hem bir “Memleket” şairi hem de dünya şairi Nazım Hikmet, 3 Haziran 1963 yılında 61 yaşında göçmüştü.

Günümüze göre oldukça genç yaşta ölen şairimiz yalnızca Türkiye'nin değil dünyanın en büyük şairlerinden biridir.

Onun büyüklüğü, sosyalizme olan bağlılığına, emekçi yoksul halkına, o halkın yaşadığı yurduna (memleketine) duyduğu büyük saygıdan gelmiyordu. Gerçekleri çekinmeden söylemesi, dünyanın en iyi, en ileri şiirini yazan bir şair olmasından kaynaklanıyordu.

Sanatçılar, yazarlar, şairler ülkesine ve halkına en duyarlı kesim, dolaysıyla toplumun en devrimci kesimidir.

Türkiye'nin devrimci tarihi, aydınlanmacı ve hep ilerici karakterdedir. Bu anlamda emekçi halkla birlikte yazar ve şairlerinin de verdiği mücadelenin tarihidir.

Türkiye kendi yetiştirdiği evlatlarını yeme konusunda tereddüt göstermeyen bir ülke. Nazım Hikmet'i düzmece belgelerle sudan nedenlerle 15 yıldan fazla zindanda çürüttü.

Ama Nazım Hikmet tarihsel materyalizmi kavramış bir insandı. Cumhuriyete, Kurtuluş Savaşına, halkına, kültürüne, diline, tarihine bunun suçunu yıkma kolaycılığına düşmedi. Yaşadığı tarihsel kesiti, gerçek suçluların kim olduğunu biliyordu.

Tam aksine, Nazım Hikmet "Memleket"i için yandı tutuştu, bu memleketin kurtuluşu için korkmadı, yılmadı.

Bu ülke için, "Dörtnala gelip uzak asyadan / Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim!" diyerek  Anadolu için yeryüzünde en mükemmel betimlemeyi yaptı.

"Kuvayi Milliye", "Memleketimden İnsan Manzaraları"nda bu ülke yoksullarına kalbiyle yaklaştı.

Kültürel olarak da Anadolu insanının çeşitliliğini müthiş bir estetik bilinçle kaynaştırıp kardeşleştirmeyi başaran bir şair oldu. Antep köylerinde ırgat "Karayılan" ile Adapazarlı "Kambur Kerim"i, "Arhaveli İsmail"i kan kardeşi yaptı.

*

Bu özlemle Anadolu'nun herhangi bir yerinde bir çınar bile aradı mezarı için; ama biz O'na bunu bile çok gördük.

Nazım Hikmet’e Türkiye'nin bir karanlığı yırttığı bu günlerde Türkiye’nin her zamankinden çok ihtiyacı var. Şiir kitapları herkesin elinde, dilinde olmalı.

Gerçekedebiyat.com olarak Nazım Hikmet'i, ünlü SEN adlı şiiriyle bir kez daha saygıyla, özlemle anıyoruz.

 

SEN
Sen esirliğim ve hürriyetimsin,
çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,
sen memleketimsin.

Sen ela gözlerinde yeşil hareler,
sen büyük, güzel ve muzaffer
ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin...

 

 

Gercekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)