Evliya Çelebi ve Seyahatnâme alanında yıllardır büyük emek vermiş olan Nuran Tezcan ve Semih Tezcan tarafından literatüre kazandırılan Doğumunun 400.Yılında Evliyâ Çelebi kitabı 2011’de T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanmıştı. Türkiye’den ve Türkiye dışından, aralarında Robert Dankoff, Halil İnalcık, Talât S. Halman, Çiğdem Kafescioğlu, Nurhan Atasoy, Claudia Römer, Pierre A. MacKay gibi isimler bulunan 34 akademisyenin katkılarının yer aldığı bu eser, Evliyâ Çelebi ve Seyahatnâme’yi farklı bakış açılarından ele alan, karşılaştırmalı incelemeler içeriyordu.

Evliyâ’nın yaşamına ilişkin yeni bulgular da sunan son derece titiz çalışmaların ürünüydü ve yayımlandığı anda alanının vazgeçilmez bir başvuru kaynağı olma niteliğini kazanmıştı. Bu kaynak, şimdi Nuran Tezcan, Semih Tezcan ve Robert Dankoff’un gayretleriyle evrensel dolaşıma girmiş durumda: Doğumunun 400.Yılında Evliyâ Çelebi artık İngilizcede. Böylelikle eser, hem önemli bir bilimsel çalışma olarak gerektiği şekilde ulaşılabilirlik düzeyini arttırmış olmakta, hem de bu alanda yapılabilecek yeni çalışmalara imkân sağlamaktadır.

Doğumunun 400.Yılında Eliyâ Çelebi’nin ardından tam bir yıl sonra Türkiye Bankalar Birliği’nin desteğiyle T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı atarafından yayımlanan ve İşkültür tesislerinde mükemmel biçimde basılan Evliyâ Çelebi, Studies and Essays Commemorating the 400th Anniversary of his Birth, 17. yüzyılın Osmanlı dünyasının edebiyat, kültür ve tarih penceresini İngilizceyle tüm dünyaya açmıştır. Nuran ve Semih Tezcan önsözde Türkiye dışında gerçekleştirilen Evliyâ Çelebi ve Seyahatnâme (başka bir deyimle Evliyâology) çalışmalarının önemini özellikle vurgularken bu alanın yurtdışında en önde gelen uzmanı Robert Dankoff, kitabın baş çevirmeni ve İngilizce baskının editörü olarak yazdığı girişte, yayının Evliyâ ve büyük eserinin gizlerini çözmek yolunda atılan bir ilk adım olduğunu söylüyor.
 
2011’in UNESCO tarafından Evliyâ Çelebi yılı olarak kabul edilmesinin ardından bu konuda bilimsel toplantılar düzenlenmiş, sergiler açılmış, çok sayıda yayın yapılmıştır. Dankoff’un belirttiğine göre yayınlar öylesine hız kazanmıştır ki, bunların kaydını tutmak bile güçleşmiştir. Tezcan’lar, dış ülkelerde yabancı dillerde yapılan yayınların Türkiye’deki okuyucu ve araştırmacılar tarafından bilinmesinin yararına değiniyorlar, Robert Dankoff iseTürkçe bilmeyen fakat Evliyâ’nın eserine ilgi duyan okuyucu ve araştırmacılara Türkçe kaleme alınmış çalışmaların ulaştırılması gerektiğini açıkça vurguluyor; bu amaçlar açısından bakıldığında eser tam bir akademik bütünlük kazanıyor.
 
Kitapta, Evliyâ Çelebi’nin hayatı hakkında yapılmış araştırmalardan Seyahatnâme üzerine gerçekleştirilmiş bilimsel çalışmaların tarihine, Evliyâ’nın seyahat rotalarını gösteren haritalardan, seyahat duraklarını  kapsayan ülke, bölge, şehir ve anıt tasvirlerini mercek altına incelemelere kadar çeşitli konularda yazılar yer alıyor. Evliyâ’nın hayatı hakkındaki yazılar arasında en ilgi çekici olanlardan biri bugüne kadar hemen hemen hiç araştırılmamış bir konuda: Semih Tezcan, Evliyâ’nın okçulukla olan yakın ilişkisini “Evliyâ Çelebi the Archer” adlı makalede gün ışığına çıkartıyor.
 
17. ve 18. yüzyıllarda okçuluk üzerine yazılmış kitaplarda geçen Evliyâ ve Evliyâ Çelebi adlarını ele alarak titiz bir incelemeyle bu adlarla anılan kimsenin Seyahatnâme yazarından başka birisi olamayacağını ortaya koyuyor. Nuran Tezcan’ın “Documentary Traces of Evliyâ Çelebi” adlı makalesi Evliyâ’nın gerek yaşamı, gerekse Seyahatnâme’de anlattığı birçok şeyin ‘uydurma’ olduğu iddialarına yanıt veriyor. Michael D. Sheridan’ın haritası Evliya Çelebi’nin seyahatlerinin coğrafi kapsamını gösterirken Jens Peter Laut’un 1989/1992’de yayınladığı Evliyâ’nın Anadolu seyahatle-rinin rotalarını içeren haritalarından kesitler onun seyahat güzergahını yakından izleme olanağı veriyor. Evliyâ’nın Anadolu’dan Avusturya’ya, Azerbaycan’dan Mısır’a seyahat ettiği ülkeler ve şehirler geniş bir yelpazede Suavi Aydın, Mohamed Haridy, Gisela Procházka-Eisl, Christiane Bulut ve öteki araştırmacıların makaleleriyle mercek altına alınıyor. Hakan Karateke Evliyâ’nın Amerika hakkındaki bilgi ve merakını “Evliya Çelebi’s Perception of the New World” başlığı altında irdeliyor.
 
Seyahatnâme’nin çeşitli pasajlarına odaklanan bölümler, metne tarihsel, toplumsal, kültürel bağlamda yakın okuma yapmak adına heyecan uyandırıcı  bölümler olma özelliğini taşıyor. Çiğdem Kafescioğlu’nun Osmanlı ve Anadolu mimarisini, Yücel Dağlı’nın esnaf alayını, Şule Pfeiffer-Taş’ın Bursa, Kayseri ve Urfa’daki çarşıları ve pazar yerlerini, Nuran Tezcan’ın Manisa’daki şehzade sarayını anlattığı, Semih Tezcan’ın Evliyâ’nın Mısır’da piramitler üzerine gözlemlerine odaklanan yazıları bu bağlam zenginliğini taşıyan makalelerin sadece birkaç tanesine örnek niteliğinde.Yugoslavya Savaşları sırasında 1993’te, BalkanlardaTürk izlerini yok etmek amacıyla Hırvatların kasten bombalayıp yıktığı (savaştan sonra yeniden inşa edilmiş olan) Mostar Köprüsü’nün 17. yüzyılda Evliyâ’nın gözüne nasıl göründüğünü anlamak Nuran Tezcan’ın bu konudaki makalesi sayesinde mümkün oluyor. Evliyâ’nın hayatında çok önemli yeri olan birisi, akrabası ve koruyucusu olan Melek Ahmed Paşa’dır. Paşa’nın eşi, padişah IV. Murad’ın kızı Kaya Sultan, Evliyâ’ya kendi işlediği mendillerden verir, Evliyâ da bunları seyahatleri sırasında dost olduğu kişilere armağan olarak dağıtırmış. İşte bu mendillerin hikâyesi -yine Nuran Tezcan’ın kaleminden- bu defa bize kişisel tarih notları sunuyor.
 
Yukarıda inceleme alanlarının çeşitliliğine değindik. Halil İnalcık, Sooyong Kim, Yeliz Özay ve Arzu Erekli, makalelerinde Evliyâ Çelebi’nin eserine seyahatname türü üzerinden yaklaşıyorlar. Arzu Erekli, Evliyâ’nın Viyana seyahatini “Doğu’nun Batı’yı cinsiyetçi bir yaklaşımla algıladığı” savından hareketle yorumluyor. Erekli’nin makalesini Evliyâ’daki ‘öteki’ anlayışı üzerine düşündüren, zihin açıcı bir makale olarak nitelemek istiyorum. M. Sabri Koz’un Seyahatnâme’deki malzeme üzerinden Türk Halk Edebiyatı konusunda yaptığı çıkarımlardan oluşan yazısı ile Helga Anetshofer’ın Seyahatnâme’de yer alan Sarı Saltık söylenceleri ve Bektaşi sözlü geleneği üzerine kaleme aldığı makale ise metne kültürel antropoloji disipliniyle yaklaşan çalışmalardan. Nurhan Atasoy’un “Matrakçı Nasuh and Evliyâ Çelebi: Perspectives on Ottoman Gardens” adlı makalesinde Osmanlı sanat tarihine dair saptamalarla karşılaşıyoruz. Robert Dankoff dilbilim alanına giren makalesinde Seyahatnâme’de geçen dünya dillerinin çokluğunu ve çeşitliliğini ortaya koyuyor.
 
Ahmet Hamdi Tanpınar’dan Enis Batur’a edebiyat, kültür ve bilim insanlarının Evliyâ ve eseri hakkındaki değerlendirmeleri kitabın zenginliğini daha da artırıyor. Evliyâ’nın çizdiği (ya da çizdirdiği) Nil haritası üzerine Dankoff ve Nuran Tezcan’ın birlikte kaleme aldıkları yazıyla ve bu yazı çerçevesinde verilen resimli harita parçalarıyla karşılaşmak okuyucuyu Afrika ortalarına kadar götürüyor, özenle hazırlanmış bu kitabın verdiği görsel tadı çoğaltıyor.
 
Kitabın sonunda Robert Dankoff ve Semih Tezcan’ın birlikte hazırladıkları “An Evliyâ Çelebi Bibliography” hem basılı olarak, hem de arka kapağa iliştirilmiş CD üzerinde yer alıyor. 2011’de yayınlanan Türkçe baskıdaki kaynakça daha da genişletilmiş. Bu mükemmel kaynakçada, Evliyâ Çelebi ve eserleri üzerine 19. yüzyılda çıkmış ilk yazılardan 2012 yılının son aylarına değin yayınlanmış her şey (metin yayınları, çeviriler, araştırmalar, makaleler, haritalar, doktora, yüksek lisans ve lisans tezleri, Seyahatnâme’yi ana kaynak olarak kullanarak değişik konularda yapılmış çalışmalar, vb.) bulunuyor.
 
Kitaptaki makalelerin çoğunu Prof. Robert Dankoff İngilizcye çevirmiştir. Öteki çevirmenler de Türkoloji ve Doğu dilleri öğrenimi görmüş bilim insanlarıdır: Türkiye’nin önde gelen çevirmenlerinden Mary Işın, Dankoff ile birlikte Fuat Köprülü’nün eserlerini de İngilizceye çevirmiş olan Gary Leiser, Dankoff’un öğrencileri Dr. Judith M. Wilks ve Prof. Sooyong Kim, Chicago Üniversitesi doktora öğrencileri Andrea Brown ve Ferenc Csirkés, Bilkent Üniversitesi doktora öğrencileri R. Aslıhan Aksoy-Sheridan ve Michael D. Sheridan. Kimi yazarlar ise yazılarını İngilizce kaleme almış veya Türkçeden İngilizceye kendileri çevirmişlerdir: Prof. Nurhan Atasoy, Prof. Christiane Bulut, Prof. Pierre MacKay, Prof. Hakan Karateke, Dr. Helga Anetshofer, Dr. Yeliz Özay.
 
Evliyâ Çelebi, Studies and Essays Commemorating the 400th Anniversary of his Birth dolgun bilimsel içeriğiyle, zengin görsel malzemesiyle, özenli tasarımıyla bugüne kadar Türkiye’de yayımlanmış en iyi kitaplardan biridir. Kültür Bakanlığı’nın bu yayını, Evliyâ Çelebi ve eserlerinin evrensel boyutta tanınmasına kesinlikle çok büyük katkı sağlayacaktır.
 
 
Nilay Kaya
(KANAT, Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Merkezi Haber Bülteni)
 
Gercekedebiyat.com

ÖNCEKİ HABER

BENZER İÇERİKLER

YORUMLAR

Yorum Yaz

Kişisel bilgileriniz paylaşılmayacaktır. Yorumunuz onaylandıktan sonra adınız ve yorumunuz görüntülenecektir. (*)