Gerçek Edebiyat

Almanya’da korona ile mücadele kapsamında uygulanan tedbirler sonrasında  Berlin, Stuttgart, Münih gibi şehirler başta gelmek üzere özellikle hafta sonlarında düzenlenen protestolarda sosyal mesafenin korunmaması, maske takılmaması, bu grupların sosyal medyada komplo teorilerini yayması, gazeteci ve polislere saldırılması gibi olayların patlak vermesinden sonra Başbakan Angela Merkel’in seçim bürosuna mezar taşı bırakılması gözleri yeni bir sağcı haraket mi başladı sorusunu gündeme getirdi.

Eyalet Polis Merkezinden yapılan açıklamadakimlikleri saptanamayan kişi veya kişilerin üzerinde “Basın özgürlğü, ifade özgürlüğü, haraket özgürlüğü, toplanma özgürlüğü, demokrasi 1990-2020"  yazan, etrafı mezar mumlarıyla çevrili, kırmızı bir gül ve koruma maske takılı mezar taşını diktikten sonra kaçtıkları belirtildi.

Polis, Perşembe akşamı 07:00 ile Cuma sabah 06:00 arasında olayı gören tanıkların kendilerine başvurmasını istedi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Seçim Bürosuna yapılan Mezartaşlı saldırıyı kınayan CDU Genel Sekreteri Paul Ziemiak kampanyayı "ilkel ve tatsız" olarak nitelendirdi. Yapılan saldırı sonucu yaptığı açıklamada Almanya’nın her şeyin tartışılabildiği bir ülke olduğuna dikkat çekerek "Ülkemizdeki her şeyi tartışabiliriz. Ancak bir seçim bürosunun önüne bir mezar taşı koymak anlaşılmaz bir olay. Büyük bir saygısızlık. Düşüncelerini bu yollarla ifade etmek isteyen herkes kendi rengini belli ediyor." dedi .

MERKEL BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ TAKDİR EDİYOR

Merkel’in basın özgürlüğü konusundaki tutumunun çok hassa olduğunu ifade eden Ziemiak, "DDR’de hiç bir zaman basın özgürlüğü olmadı. Bunu gayet iyi biliyoruz. Halen dünyanın çeşitli ülkelerindeki otoriter rejimlerden iktidara gelirlerse, her şeyden önce basın özgürlüğünün bastırılacağını ve serbest gazeteciliğin artık mümkün olmayacağını biliyoruz." dedi.

Erdem Buyrukçu
Gercekedebiyat.com